Reklamcılık Sektörünün Önemli İsmi David Ogilvy'den Alıntılar

Satarız ya da satmayız.
Her reklam ‘birleşik sembol’e katkıda bulunmalıdır ki o da marka imajıdır.
Bir marka ürünün niteliklerinin yani adının, ambalajının, fiyatının, tarihinin, şöhretinin ve reklamının soyut bir toplamıdır.
Asla kendi ailenizin okumasını istemeyeceğiniz bir reklam yazmayın.
Bir bilgiyi bir kedinin fareyi kovaladığı gibi kovalarız.
Yaratıcılık alanında kendi ajansınızla yarışmayın. Köpeğinin kendisine havlamasını kim ister?
Yeni bir müşteri kazanmanın en iyi yolu, halihazırdaki müşterileriniz için müstakbel müşterilerinizi cezbedecek reklamlar yapmaktır.
Bizim işimiz yeteneklerin aktarımını gerektirir. Ki inançlarıma göre yetenek daha çok uyumsuz, aykırı ve asilerde bulunur.
En önemli karar, ürününüzü nasıl konumlandıracağınızdır.
Eğer kimse reklamınızı okumuyor ve bakmıyorsa doğru konumlandırma bir işe yaramıyor demektir.
Şirketinizde kendinizden daha büyük adamlar çalıştırırsanız bir devler şirketi olursunuz.
Yeniliği destekleyin. Değişim can damarımız, durağanlık ölüm çanımızdır.
Orijinal olanın reklamını yapın.
Biz bilginin disiplinini cehaletin karmaşasına tercih ederiz.
Dahilere tolerans gösterin.
Reklamınız büyük bir fikir üzerine inşa edilmedikçe gecenin içindeki bir gemi gibi geçip gider.
Etrafına kasvet saçan gamlı baykuşlardan kurtulun.
Ogilvy&Mather iki şey yapar: müşterilerimizi kollarız ve genç reklamcılar yetiştiririz.
İnsanları ürününüzü almaya zorlayamazsınız, sadece onu almak konusunda ilgisini uyandırabilirsiniz.
Tüketici geri zekalı değildir, o sizin karınızdır.
İskoçların hep dediği gibi “çok çalışmak insanı asla öldürmemiştir”. İnsanlar çok çalışmaktan değil sıkıntıdan ölürler.
Eğitim yalnız eğitmenlerle sınırlı tutulmamalıdır. Bu hiç bitmeyen bir süreç olmalı ve tüm ajans personelini kapsamalıdır. İnsanlar ne kadar öğrenirse müşteriye o kadar faydalı olurlar.
Büyük reklamlar bir fayda sağlayamadan çok önce ıskartaya çıkarılır.
Hatalarınızı itiraf etmek ve gereğini yapmak önemlidir, eleştirilere maruz kalmadan.
Kimse çalışanlarına az para vererek zengin olmamıştır. Maymunları tavlamak için fıstıklara kıyacaksınız.
Müşterinizin sahip olmadığı, hatta bunu düşleyemeyecekleri tipte insanları çalıştırın.
Düzenli olarak fiyat kırmak tüketicinin ürüne duyduğu güveni azaltır, devamlı iskonto yapılan bir ürünün arzulanır olması mümkün mü?
Sıkı fıkı olmak mutluluk verir, sadece gayrı-resmi durumlarda.(???)
Metindeki her sözün bir değeri olmalıdır.
Önyargının her türlüsüne fanatizm derecesinde düşmanız.
Ürününüz hakkında yalan söylerseniz devlet yakanıza yapışır veya müşteri ürününüzü ikinci defa almayarak sizi cezalandırır.
Büyük fikirler genellikle basit fikirlerdir.
Stratejinizi tek bir vaat üzerine kurup vaadi tam olarak aktarabiliyorsanız işinizi tam yapmışsınızdır.
Gösterdiğiniz şey söylediğiniz şeyden daha önemlidir.
Yangın söndürücü reklamı yapıyorsanız işe yangınla başlayın.
İnsanlar ürünü satın alır, televizyondaki reklamı değil.
İnsanlar televizyonu sizin reklamınızı görmek için seyretmez.
Bazen en iyi fikirler müşteri temsilcisinden, araştırmacıdan ve diğerlerinden gelir, bunu teşvik edin, edinebileceğiniz tüm fikirlere ihtiyacınız var.
Reklam pazara gelen olası müşterileri avlayan bir radar gibidir, iyi bir radar alın ve sürekli tarayın.
İnsanları ofisinizde ağırlamayın, bu onları ürkütür. Bunun yerine onlarla kendi ofislerinde görüşün.
Patronlarına yalakalık yapanlardan nefret ederim, astlarını itip kakanlar da çoğunlukla aynı insanlardır.
Reklamların çoğu bir komite toplantısından alınmış gibi görünür, gerçekten de öyledirler.
Esas duruştaki bir orduyu değil, resmi geçite reklam yapacaksınız.
Müşterinizi bırakmanız gerektiğini her hissedişinizde bunu yaparsanız sonunda elinizde bomboş bir portfolio kalır.
Kim demiş müşteri temsilcileri ve kreatifler birbirinden farklıdır diye. Bu her iki tarafça yıllardır öne sürülen saçma bir görüştür.
Ben her zaman müşterimin ürünlerini kullanırım. Bu dalkavukluk değil, nezaket gereğidir.
Bir üretici neden parasını hatta şirketinin geleceğini sizin sezgilerinize yatırsın ki?
Ben müşterilerimize her zaman zırhımızdaki deliklerden bahsederim. Ben dikkatimi mobilyadaki çatlaklara çeken antikacıya güvenirim.
Sağlam kuruluşlar sözlerini tutanlardır, bu söz zamanla neye mal olursa olsun.
Başkalarına insan muamelesi yapan kibar insanlara hayranlık duyarım.